Adı Ünvanı Babası Anası Doğum yeri ve tarihi Çocukları Şehadet tarihi TürbesiŞehadet sebebi | Hasan ül Askeri Askeri (samarra’da askerlerin bulunduğu bir bölgede otururdu. Askerlerin kendisine gösterdiği büyük ilgi ve saygıdan ötürü El-Askeri “mahlası” takma adı verildi; Ebu Muhammed ve …. Ali el Naki Şusen (Selil-Gazale.. diye adlarla da anılır) Medine, 2 Aralık 846 / 27 yıl, 1 ay, 29 gün yaşamıştırKaynaklarda 12 çocuğu olduğu belirtiliyor Irak, Samarra, 1 Şubat 874 Irak, Samarra semtindedir Abbasi halifelerinden Mu-temid tarafından bir süre zindanlara atıldı, göz altında tutuldu ve daha sonra halife Mu-temid tarafından zehirle şehit edildi |
Askeri lakabıyla (mahlasıyla) anılan İmam Hasan-ül Askeri, onuncu imam Ali el Naki’nin oğludur. 846 yılında doğdu ve 873 (874 ?..) yılında da Abbasi halifesi olan Mu-temid’in planı üzere zehirletilerek şehit edildi.
İmam Hasan Askeri’n İmamet döneminde uzunca süre Ehli Beyt bendeleri ile İmamın görüşmesi Abbasi Halifesi tarafından yasaklanmıştı. Sadece çok özel durumlarda görüşme olanakları vardı. Zaten Ehli Beyt’e bağlı olan önemli alim ve şahsiyetler de ya göz hapsindeydiler, ya da çevreleri ile diyalogları yasaklanmıştı .
Ancak tüm bunlar bilginin ve sevginin diyaloğunu engeleyemiyordu. Çok geniş halk kitleleri tarafından tanınan ve sevilen İmamların varlığı, hilafet makamını ciddi bir biçimde huzursuz ettiği için, diğer İmamlar gibi, İmam Hasan Askeri de aynı şekilde uğradığı zulümlerin ardından şehit edildi.
İkinci olarak hilafet makamı, on birinci imamın bir oğlunun varlığını „muhtemelen“ bilmiyordu… Ancak İmam Hasan-ül Asker’iyi seven-sayan yakın çevresi bir oğlunun olduğunu tahmin ediyorlardı ve bütün ailenin güvenliği anlamında „sır“ gibi kimseye hissettirmiyorlardı!..
On birinci imamdan ve diğer imamlardan nakledilen rivayetlere göre onun oğlunun Mehdi olduğunu (Mehdi, sadık ve çok güvenilir bir ailenin çocuğu olarak tanınıyordu!..) çok az bir kesim biliyordu… İmam Muhammed Mehdi’yi.. daha önce bilenler tarafından “On İkinci İmam“ olarak kabul ediliyordu.
Bu sebeplere göre on birinci imam, diğer imamlardan daha çok göz altında tutuluyordu. Zamanın halifesi, önemli güçte bir çoğunluğun inandığı ve itikat ettiği Ehli Beyt Soyu’na.. son vermek(!) ve bu kapıyı her zaman için kesin olarak kapatmak üzere.. karar almıştı. Abbasi iktidarının halifesi Mu-temid, çok sinsi entrikalarla topluma hissettirmeden.. İ. Hasan-ül Asker’iyi zehirleterek hastalanmasını planladı!..
İhanet planı sonuç vermişti.. artık sıra ikinci tuzağın uygulanmasına gelmişti!.. Buna göre imamın hastalık haberi zamanın halifesi Mu-temid’e verilince, bir doktor göndermenin yanı sıra iç haberleri kontrol etmeleri için güvenilir adamlarından ve kadılarından birkaçını bu işle görevlendirdi. İmamın şahadetinden sonra da evini teftiş edip, imamın hizmetçilerini de ebeler, muayene ettiler. Gizli memurları iki yıl boyunca araştırıp soruşturarak adeta o çevrelere terör estirdiler.. Toplumun hareket alanını, normal ilişkilerini dahi “despot fedailer“ olarak kontrol ettiler.. ümitleri kesilinceye dek imamın oğlunu bulmak için çalıştılar!..
On birinci imam şehit olduktan sonra O’ da kendi evinde, babasının yanında Samarra’da bedeni toprağa verildi…
2. Öfke, her kötülüğün anahtarıdır.
3. En huzursuz insanlar, kin güden kimselerdir.
4. Cahil ile dost olan ıstırap çeker.
5. Mahzun bir şahsın yanında, sevinçli olduğunu göstermek edepsizlik sayılır.
6. Cahile nefsinin isteklerine karşı durmasını sağlamak ve bir şeye alışkan olanı alışkanlığından vazgeçirmek, mucize gibi bir iştir.
7. Bir kimseyi zahmete sokacak bir şeyle ona ikramda bulunma
5. Mahzun bir şahsın yanında, sevinçli olduğunu göstermek edepsizlik sayılır.
6. Cahile nefsinin isteklerine karşı durmasını sağlamak ve bir şeye alışkan olanı alışkanlığından vazgeçirmek, mucize gibi bir iştir.
7. Bir kimseyi zahmete sokacak bir şeyle ona ikramda bulunma
Kaynak: AABF Köln